Okulumuzun bünyesinde sunulan eğitim sistemleri ve bu eğitim sistemlerinin "Dikkat Eksikliği" ve "Hiperaktivite" adı verilen durumun üzerindeki olumlu etkileri gözle görülür bir gerçektir. Bu yazımızda okulumuzda uygulanan eğitim sistemlerinin dikkat eksikliği ve hiperaktivite adı verilen durumun üzerindeki olumlu etkilerini açıklamak için yazılmıştır.
Son zamanlarda yükselen teknoloji çağının insanlık adına olumlu yanları olduğu kadar insanların üzerinde de bir o kadar olumsuz etkileri olmuştur. Bu eğitim sistemlerinin değişmesi ve geliştirilmesi kısmını zorunlu hale getirmiştir. Okulumuzda uygulanan bu sistemlerden bazılarının nihai amaçları ve kullanım alanlarını incelemekte fayda vardır.
Montessori eğitiminin ilk nihai amacı; çocuğun kendi kendine yetebilmesi ve içinde bulunan potansiyel karakterinin oluşmasını amaçlar. Eğitimin yöntemi; çocukları soru üretebilen ve bunlara cevap arayan bireyler olarak yetişmesini sağlamaktır. Kısacası Montessori eğitimi ile; üreten, çevresine ve diğer insanlara saygılı olan, mutlu bireyler yetiştirilmesi hedeflenir.
Waldorf yaklaşımı eğitimi bir sanata dönüştürmeyi amaç edinen bütüncül bir yaklaşımdır. Çocukların sosyal, duygusal, ruhsal, ahlaki, fiziksel ve zihinsel açılardan dengeli bir biçimde ve çok yönlü olarak gelişebilmesini amaçlar.
Reggio Emilia eğitim, çocuğa güçlü, yetenekli ve dirençli olarak değer veren, erken çocukluk eğitimine yenilikçi, ilham verici, merak ve bilgiyle zengin bir yaklaşımdır. Felsefe, çocukların doğuştan gelen merakına dayanır ve onların dünyalarını ve içinde kim olduklarını anlamalarına yardımcı olmayı amaçlamaktadır.
Bu sebeple yaptığımız etkinliklerde biz dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan bireyler üzerinde daha sade sınıf ortamı ve sınıf ortamında bulunan materyallerin daha sade olması ile odak noktanın problem olması ve bu problem durumunda çocuğun problemi çözebilmek için dikkatini tamamen dağıtmamasına özen göstermekteyiz. Okulumuzda materyal olarak neden sonuç materyallerini tercih etmiyoruz. Örneğin; bir nesneye basılır ve o nesneden bir ses bir ışık ya da bir nesnenin çıkması beklenir. Okulumuz bu materyalleri eğitim modelinin ön gördüğü alanlarda seçmiştir. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan yada bozukluktan az da olsa etkilenen çocukların okul içi etkinliklerinde amacımız dikkat sürelerini arttırmak sınıfın içindeki uyaran fazlalığını hareket ve dürtüselliğini en aza indirgemek için oluşturmaktayız. Dikkat süresi artan, odaklanmayı sağlayan, problemin etrafında çözmek için uğraşı gösteren çocukların işbirliğine de daha kolay açık olduğu bir gerçektir.
Son dönemlerde yapılan bilimsel çalışmaların birçoğunda televizyona maruz bırakılma, aşırı tablet ve telefon kullanımın bireyleri sosyalleşme açısından olumsuz etkilediği ve günlük hayatta yaşadığı problemlerle başa çıkma becerilerinde düşüşlük olduğu saptanmaktadır. Okulumuz bünyesinde çocukların pedagojik yaşları dikkate alınarak çocuklarımıza dikkat geliştirici çalışmalar, kendini ifade etme becerileri, ortak kültür oluşturma, başkalarının duygu ve düşüncelerini anlama, alıcı dil becerilerini geliştirme, sosyal bir birey olduğunu ve topluma karşı sorumluluk sahibi olması için teknolojik gelişmelere karşı değiliz sadece pedagojik yaş düzeylerine uygun olmadığı görüşündeyiz. Çok fazla görsel ve işitsel uyaranın maruz kaldığı bireylerde yaşadığı çevreye karşı daha duyarsız kalabileceği bir gerçektir.
Çocuklarımızın hayal dünyası ve içinde bulunan potansiyellerinin ortaya çıkması için öğretmenler olarak bizler bazen rehber olarak bazen de onlarla aynı anda öğrenerek sosyal ve duygusal kazanımlar sağlarız. Dikkat eksikliği ve hiperaktiviteden etkilenmiş çocuklarımız ile çevreden gelen uyaranları en aza indirgeyip onlarında öğrenmelerini keşfetmelerine yardımcı oluruz.
