Eğitim; birçok alanda kişiyi geliştirme, yetiştirme, bilgi ve beceri kazandırma sürecidir. Bu yüzden sadece bir programı uygulamak mümkün değildir. Çocuklarımızda merak uyandırdığımız konuları sorgulayan, araştıran, çocuğun aktif olduğu, somut yaşantılar yolu ile öğrendiği, doğayla ilişkisinin kuvvetli olduğu ve üretmeleri için dünyada uygulanmış ve başarısı belirlenmiş programlardan esinlenerek EKO EĞİTİM PROGRAMI’mızı oluşturduk.
Reggio Emilia Yaklaşımı, Waldorf, Montessori, Highscup, Demokratik okullar, Orman okulları ve programlarını iklimimize ve kültürümüze uygun şekilde harmanlayarak kendimize özgü bir program oluşturduk.
EKO EĞİTİM PROGRAMI ile çeşitli öğrenme ortamları oluşturarak çocuklarımızın öğrenmeye karşı ihtiyaç duymalarına olanak sağlıyoruz. Çocukların merak ettikleri konular üzerinden projeler yaparak YARATICI DÜŞÜNME, İŞBİRLİKÇİ DÜŞÜNME VE ELEŞTİREL DÜŞÜNME becerilerini geliştirmeyi hedefliyoruz. Sınıflarımızı, atölyelerimizi, piazzamızı ve bahçemizi bu eğitim hedeflerimize uygun şekilde dizayn ettik.
Doğayla yeniden barışalım…..
Ekolojik Kültür Anaokulu Eğitim Sistemi
Türkiye ‘ de eğitim sistemi bir çıkmaz döngü içerisinde Türkiye ve yurtdışındaki eğitim sistemleri ni karşılaştırdığımız zaman eğitimimizde ki başarısızlığın nedeni en çok okul öncesi eğitim dönemindeki ihmaller ve yanlışlar. Çocuk zeka gelişiminin yaklaşık % 90 ‘ ını 0-6 yaş döneminde tamamlar. Bu dönemde biyolojik ve psikolojik gelişim çocuğun tüm yaşamını % 100 etkiler. Dolayısı ile bu dönemde ki gelişim toplumun gelecekteki yüzüdür.
Okul öncesi eğitimde yapılan hatalar :
- Ezberci öğrenci, yönlendirici öğretmen
- Fen ve doğa olaylarının neden- sonuç ilişkisinin kurulamaması
- Yabancı dil eğitiminde speaking çalışması ezberleme mantığının ön planda olması
- Çocuklara problem çözme fırsatının tanınmaması
- Aile ve öğretmenin , bilgi ve deneyim sonuçlarını çocuğa hazır vermesi , dolasıyla çocuğa bu fırsatı tanımaması
- Doğal olmayan beslenme şekli
- Doğa bilincinin verilmemesi. Doğal yaşam döngüsünü kitaplar ve dijital ortamlarda verilmesi
- Çocukların oyuncaklarının seçimi çok önemli. Hayallerini sınırlayan yaratıcı düşünmeyi engelleyen, misyonu bilmeden alınan oyuncaklar, doğal olmayan plastik oyuncakların kanserojen etkisi ve kültürel yozlaşmaya neden olan oyuncakların bilinçsiz tüketimi
- Üretken bir çocuk yerine tüketen bir çocuk yetiştirilmesi
- Görgü kuralları, özgüven, sorumluluk, empati, saygı, sevgi, paylaşım gibi duyguların yanlış aktarılması ve eksik öğretilmesi
- Toplum kurallarını yaşam alanına taşımayan çocuklar yetiştirilmesi
Buna benzeyen birçok yanlış ve eksik sayılabilir.
Doğayla iç içe yaşayan, deneyimsel beceri kazanan ve hayal gücü sınırlandırılmayan çocuklar bu hatalardan ve yanlışlardan minimum etkilenmekte ve hayatta daha mutlu ve başarılı bireyler olmaktadır.
İşte bu hedeflediğim başarı ve mutlu bireyler için alternatif okul sistemlerindeki waldroff ve reggio emilia eğitim temalı okullar da Türkiye ve bölgemizde uygun olan bölümlerden hazırlanmış bir eğitim sistemi uygulamalıyız. Burdan yola çıkarak tüm deneyim ve sonuçları ortaya koyarak hazırladığımız eğitim sistemimizde çocuklar doğa bilinci, toplum bilinci ve ilimi kullanma yöntemlerini tam öğrenme ile gerçekleştirebilecektir.
Okulumuzda ;
- Enerji dönüşümü
- Ekolojik döngü
- Yoktan var oluş anlayışı
- Kendi kendine yeti becerisi
- Özgürlük bilinci
- Hayatta mutlu olmanın temel prensipleri
- Doğa ve kültürün bütünlüğündeki roller
- Bitkilerin ve hayvanların beslenme ve insan sağlığındaki yeri
- Hayvan ekosistemi
- Bitki ekosistemi
- Canlıların yaşam döngüsü
- Tabiat olayları ve coğrafya gibi temel bilgi ve becerilerin çocuğun keşfetmesi için hazırlanmış ortamlarda sunulacaktır.
Okulumuzda Öğrencilere Örgü Eğitimi Verilmesinin Amacı Nedir?
Örgü örmek bilim adamları tarafından destekleniyor. Örgü ve el işlerinin her yaşta insanın zihinsel ve bedensel sağlığına birçok faydası olduğu keşfedildi. Örgü örmek öğrenciler için oldukça önemli bir öğrenme aracı.
“Oyun, Güzellik Ve Çalışma: eğitim için altın bir yol bu. Çocukluk döneminde bu altın yol izlenmişse eğer, hayatın ileri safhalarında karşınıza çıkacak en soyut görevler ya da en zorlu teknikler bile isteksizliğe yol açmaz“ ( Rudolf Steirer )
Örgü örmek, basit ve karmaşık matematiği; el göz ve beyin koordinasyonunu; duyusal bütünlemeyi ve esnek dayanaklığı da öğretiyor. Üstelik tüm bunları öğretirken, huzurlu olmamızı teşvik ediyor.
Matematik: örgü örmek sayı saymayı gerektirir. Yapılan desenler, kullanılan renklerin dizaynı bir kodlamayı gerektirir. Ayrıca geometriye benzerlik gösterir.
El göz ve beyin koordinasyonunu: Çocukların örgü örerken ya da başka el işleriyle uğraşırken, birçok temel gelişimsel beceriyi kullanmaları gerekir. Bu beceriler arasında küçük motor becerilerini harekete geçirme, göz takibi yapma , el ve göz koordinasyonu sağlama, vücudun iki tarafını aynı anda farklı şekilde kullanma ve mekânsal düşünme yer alır. Çoklu algılamaya ( multisensory ) deneyimi sağlar.
Alışkanlık gücü: Çocukların sabır, kararlılık ve takip gerektiren uygulamalı işlerle uğraşmalarını sağlamak, öğrenmenin kalıcı olmasına sebeptir. Böylesine bir uğraşın değeri, insanı bir taraftan teknik bir dünyayla tanıştırıp harekete geçirirken, diğer yandan dikkatin gücünü eğitmesinden oluşur. ( Rudolf steiror )
Nicole Nicola ( Waldrof Okulları Elişi Ve Güzel Sanatlar Öğretmeni ) şöyle diyor:
Ellerle çalışmak matematik becerilerine katkı sağlıyor. Aynı zamanda, beyindeki başka tür öğrenmelerin gerçekleşmesine yardım eden belli bölgeleri geliştirdiğini de biliyoruz. Tüm bunlar doğru ve bilimsel olarak kanıtlanmış.
Ancak başka bir faydası daha var örgü örmenin. Özsaygı geliştiriyor ki bu günümüz gençlerinin ve eğitimi anlayışının büyük ölçüde eksikliğini hissettiği bir özellik.
Araştırmalar örgü örmenin özgüveni arttırdığını ve başarı hissi oluşturduğunu gösteriyor. Bilişsel hafızaya olan faydalarının yanına, kaygı ve stres gibi duyguların azalması, kronik ağrıların hafiflemesi, mutluluk ve özgüvende artış olmak üzere birçok duygusal faydası mevcuttur.
